Legionella pneumophila olarak adlandırılan bakteriden kaynaklanan akciğer enfeksiyonuna lejyoner hastalığı denir. Legionella pneumophila genellikle durağan sularda bulunur. Bakımı yapılmayan klimaların temizlenmeyen filtrelerinden geçen kirli su da bu bakterinin oluşumuna sebebiyet verebilir. Klima bu bakterinin yaşaması ve oluşması için elverişli bir yapıya sahiptir çünkü nemli ve sıcak bir ortamdır. Klima filtresinde ortaya çıkan ve çoğalan bakteri klima yoluyla ortam havasına hızlı ve kolay bir biçimde yayılır. Bu nedenle havalandırma sistemleri bakımı yapan ve klimalı-kalabalık ortamlarda çalışan kişiler daha yüksek risk grubundadır.
Klima mikrobu olarak da adlandırılan lejyoner hastalığı başlangıçta soğuk algınlığına benzer belirtiler verir. Kan testi yoluyla kolaylıkla saptanabilen hastalık, soğuk algınlığı ya da grip sanılabilir ve tıbbi görüş almamanın bir sonucu olarak ilerleyebilir. Bu durumda özellikle bağışıklık sistemi zayıf, sigara kullanan, şeker hastalığı bulunan ya da orta yaş üzeri kişilerde ölüme varan sonuçlar doğurabilir. Yaygın rastlanan lejyoner hastalığı belirtileri nefes darlığı, öksürük, hapşırma, göğüs ağrısı, burun tıkanıklığı, alerjik semptomlar ve boğaz ağrısıdır.
Lejyoner hastalığı bakteriyel kaynaklı olduğundan genellikle antibiyotik tedavisi önerilir. Belirtilerden şüphelenildiğinde alanında uzman bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından tanılanarak tedaviye başlanabilir. Hastalığın ilerlemediği durumlarda 2-3 hafta süren bir tedavi programı ile tamamen iyileşme sağlanabilmektedir. Hastalık ilerleyerek akciğer deformasyonlarına yol açtıysa doktorunuz size daha uzun soluklu bir rota belirleyecektir. Klimaların periyodik olarak bakımının yapılması önemlidir. Filtrelerin temizlenmesi veya değiştirilmesi düzenli olarak yapılmalıdır. Klimaların içinde oluşan nemin kontrol edilmesi gerekmektedir. Nem oranını düşük tutmak mikroorganizma üremesini azaltabilir. Klimaların hava çıkışını doğrudan insanlara veya yüzeylere yönlendirmekten kaçınmak önemlidir. Klimaların kullanım sıklığına bağlı olarak düzenli olarak temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Klimaların etrafındaki ortamın temizliğine dikkat edilmelidir. Toz, polen ve diğer partiküllerin birikmesini önlemek için düzenli temizlik yapılmalıdır.
Klima kullanımına bağlı lejyoner hastalığından korunmak için klimaların periyodik bakımını aksatmamak, gerektiğinde filtre değişimlerini yaptırmak çok önemlidir. Klimanın bulunduğu ortamların nem oranlarını dengede tutabilmek adına hava nemlendirici cihazlar kullanılabilir. Klimanın hava akışı doğrudan üzerinize olmayacak şekilde kullanımda bulunmak önemlidir. Klimanın soğutma sistemleri yeterli bulunduğundan odayı havalandırmayı unutmak da sık karşılaşılan bir durumdur. Klimanın bulunduğu ortam her gün havalandırılmalıdır. Bu şekilde temiz hava sirkülasyonu sağlanmalıdır.
Lejyoner hastalığı ne demek sorusunun yanıtı sadece bir tanımla sınırlı kalmamalıdır; hastalığın tanısı ve tedavisi de aynı ölçüde önem taşır. Lejyoner hastalığı tanısı erken dönemde konulmadığında, akciğerleri etkileyen ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu durum özellikle yaşlılar, kronik rahatsızlıkları bulunan bireyler ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hayati risk oluşturur. Bu nedenle, lejyoner hastalığı belirtileri görüldüğünde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır.
Tanı sürecinde genellikle göğüs röntgeni, idrar testleri ve kan tetkikleri ile hastalığın bakteriyel varlığı doğrulanır. “Lejyoner hastalığı nedir?” sorusuna verilecek en kritik cevaplardan biri, bu hastalığın bakteriyel bir zatürre türü olduğudur. Bu sebeple tedaviye geç kalmamak için belirtiler dikkatle izlenmeli, özellikle yaz aylarında klima kullanımı arttığında risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Lejyoner hastalığına neden olan Legionella bakterisi en çok su sistemlerinde çoğalır. Özellikle büyük binaların su tesisatları, havuzlar, kaplıcalar, otel klimaları ve alışveriş merkezi havalandırma sistemleri bu bakterinin çoğalması için ideal ortamlardır. Klima lejyoner hastalığı ile doğrudan bağlantılıdır çünkü klima sistemlerinin içindeki nemli ortam, bakterinin çoğalmasını kolaylaştırır. Bu nedenle klima hastalığı olarak da adlandırılan lejyoner hastalığı, düzenli temizlik ve bakım yapılmayan sistemlerde hızla yayılabilir.
Özellikle kalabalık ortamlarda klima sistemlerinin düzenli kontrolü hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından oldukça önemlidir. Kurumlar, bina yönetimleri ve otel işletmeleri, su ve havalandırma sistemlerini düzenli aralıklarla dezenfekte ettirmelidir. Ev kullanıcıları ise klima filtrelerini belirli periyotlarla değiştirmeli ve cihazlarını yetkili servislerle kontrol ettirmelidir. Bu önlemler, klima hastalığı yani lejyoner hastalığı riskini minimize eder.
Lejyoner hastalığı, Legionella pneumophila adlı bakterinin neden olduğu ve genellikle zatürreye benzeyen, ciddi bir akciğer enfeksiyonudur. Halk arasında “klima hastalığı” olarak da bilinir çünkü bu bakteri çoğunlukla nemli, sıcak ve durağan su içeren sistemlerde —özellikle klimaların filtre ve su tanklarında— çoğalır. Solunum yoluyla vücuda giren bakteri, akciğerlere yerleşerek enfeksiyon oluşturur. “Lejyoner hastalığı nedir?” sorusu genellikle yaz aylarında artan klima kullanımıyla birlikte gündeme gelir çünkü bakımsız klima sistemleri bu hastalığın yayılması açısından ciddi risk taşır. Bu hastalık, özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, yaşlılarda ve kronik hastalığı bulunan kişilerde hayati tehlike yaratabilir.
Lejyoner hastalığı belirtileri başlangıçta sıradan bir soğuk algınlığı ya da grip ile karıştırılabilir. Ancak ilerleyen aşamalarda daha ciddi semptomlar göstererek akciğer enfeksiyonuna işaret eder. Yaygın görülen belirtiler şunlardır: yüksek ateş, titreme, kas ve baş ağrısı, kuru veya balgamlı öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, halsizlik ve zihinsel bulanıklık. Bazı hastalarda mide bulantısı, ishal ve kusma gibi sindirim sistemi şikayetleri de olabilir. Lejyoner hastalığı belirtileri genellikle bakteriye maruz kaldıktan 2-10 gün sonra ortaya çıkar. Bu nedenle, belirtiler görüldüğünde mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve tanı geciktirilmemelidir.
Klima sistemleri, özellikle merkezi sistemli ve büyük yapılardaki havalandırma üniteleri, lejyoner hastalığına neden olan Legionella bakterisinin çoğalması için ideal ortamlar sunar. Klima içinde biriken nem, durağan su birikintileri ve yeterince temizlenmeyen filtreler bakteri üretimi için elverişli koşullar yaratır. Bu bakteriler, klima çalıştığında ortama yayılır ve solunum yoluyla insanlara bulaşır. Bu yüzden “klima lejyoner hastalığı” veya “klima hastalığı” terimleri kullanılmaktadır. Özellikle alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler ve iş yerleri gibi kapalı ve klimalı ortamlarda çalışan ya da uzun süre bulunan kişiler daha yüksek risk altındadır. Klimaların düzenli bakımı, filtre temizliği ve sistem dezenfeksiyonu bu hastalığın önlenmesinde hayati rol oynar.
Lejyoner hastalığı tanısı koymak için öncelikle kişinin semptomları detaylı olarak değerlendirilir. Çeşitli laboratuvar testlerine başvurulur. Bu testler arasında idrarda Legionella antijen testi, kan testleri, kültür analizleri ve göğüs röntgeni gibi yöntemler yer alır. İdrar testi, hastalığın erken evresinde bile tanı koymaya yardımcı olabilir. Göğüs röntgeni ya da bilgisayarlı tomografi (BT) akciğerlerdeki enfeksiyonun boyutunu ve seyrini ortaya koyar. Solunum yollarından alınan balgam örneklerinin incelenmesiyle de tanı desteklenebilir. Lejyoner hastalığı tanısı ne kadar erken konulursa, tedavi süreci o kadar başarılı olur. Çoğunlukla antibiyotik tedavisi ile kontrol altına alınabilir. Ağır vakalarda hastaneye yatış ve destekleyici tedaviler gerekebilir.