Dolgular her ne kadar canlı doku ile uyumlu maddeler olsalar da alerjisi olan, aşırı duyarlı kişilerde yabancı cisim reaksiyonuna neden olabilmeleri nedeniyle dikkatle uygulanmalıdır.
Dolgu işlemi, estetik ve medikal bilgi birikimi olan uzman bir doktor tarafından, steril ve klinik şartlarda uygulanmalıdır. İşlem öncesinde kişi ile detaylı bir değerlendirme yapılır; yüz anatomisi, hacim kaybı olan bölgeler, cilt tipi ve hastanın beklentileri göz önünde bulundurularak kişiye özel bir plan oluşturulur. Hangi dolgu materyalinin kullanılacağına da bu aşamada karar verilir.
Öncesinde lokal anestezik krem sürülerek bölgede uyuşma sağlanır. Bazı dolgu ürünlerinin içinde zaten anestezik madde bulunduğu için işlem esnasında hissedilen ağrı minimaldir. Daha sonra, dolgu maddesi ince uçlu bir iğne ya da kanül yardımıyla istenilen bölgeye enjekte edilir. Bu enjeksiyonlar genellikle cildin alt tabakasına ya da daha derin dokulara yapılır.
Dolgu uygulaması yaklaşık 15-30 dakika arasında sürer. Dolgu uygulaması sonrasında, ciltte hafif kızarıklık, morluk veya şişlik olabilir fakat bu belirtiler genellikle birkaç gün içerisinde kendiliğinden kaybolur. Dolgu işlemi sonrasında kişi normal günlük aktivitelerine hemen geri dönebilir. Uzman hekimin verdiği bakım önerilerine uymak, dolgu etkisinin daha uzun sürmesini sağlar.
Dolgu işlemi sonrasında etkiler neredeyse anında gözlemlenir. Uygulama yapılan bölgede hacim artışı olur, cilt daha pürüzsüz, genç ve canlı bir görünüm kazanır. Özellikle hyaluronik asit içeren dolgular, su tutucu özellikleri sayesinde ciltte nem dengesini sağlar ve dolgunluk hissini pekiştirir.
Dolgular sadece hacim vermekle kalmaz; aynı zamanda ciltte kolajen üretimini de tetikleyerek uzun vadede doku kalitesinin artmasına katkıda bulunur. Bu özellik özellikle yarı kalıcı dolgular ve bazı biyo-uyarıcı içerikli ürünlerde daha belirgindir.
Geçici dolgular arasında en sık kullanılan hyaluronik asit dolgular, özel bir enzim (hyaluronidaz) yardımıyla gerektiğinde eritilebilir.
Hayır, dolgu işlemi kullanılan materyale bağlı olarak değişir. Kalıcı dolgular vücutta 2 yıldan uzun süre kalır, ancak çoğu dolgu türü geçici etkiye sahiptir ve 6 ay ile 1 yıl arasında etkili olur. Geçici dolgular, hyaluronik asit içerdiği için en sık tercih edilen ve vücutta tamamen eriyebilen seçenektir.
Dolgu uygulamasından sonra, ilk 24 saat içinde yoğun egzersiz yapmaktan ve aşırı sıcak ya da soğuk uygulamalardan kaçınılmalıdır. Uygulama yapılan bölgeye baskı yapmamak ve masaj uygulamamak önemlidir. Aynı zamanda işlem yapılan bölgenin şişmesini ve morarmasını önlemek için soğuk kompres uygulanabilir.
Dudak dolgusu, kullanılan dolgu çeşidine göre 6 ay ile 1 yıl arasında etkili olabilir. Hyaluronik asit içeren dudak dolguları, vücutta eriyen bir madde olduğu için zamanla etkisini kaybeder. Kişisel ihtiyaçlara göre dolgu yenilenebilir ve dudaklar her zaman daha dolgun görünebilir.
Dolgu işlemi genellikle hafif bir rahatsızlık yaratabilir. İşlem yapılacak bölge anestezik krem ile uyuşturulur, bu da ağrıyı minimize eder. Uygulama sırasında ağrı hissedilmesi nadiren yaşanır ve işlem sonrasında hafif bir rahatsızlık olabilir, kısa süreli ve geçicidir.