Varis, vücudumuzdaki toplardamarların normal dışı düzeyde genişlemesidir. Varis oluşmasındaki en önemli neden, toplardamarlarda bulunan kapak yetmezlikleridir. Bu genişlemeler en sık bacaklar olmak üzere beyin, testis v.b vücudumuzun her bölgesinde görülebilir.
Varislerin en sık bacaklarda oluşmasının nedeni ise yer çekimidir. Genellikle toplardamarlarda kapak yetmezliği oluştuktan sonra varisler çıkmaya başlar ve zaman içerisinde varisin büyüklüğü, seyri ve şiddeti artar. Varis ve venöz yetmezlik konusunda en önemli risk faktörü genetik veya bünyesel yatkınlıktır. Genetik yatkınlığı olan bir kişinin çevresinde oluşan bazı faktörler varis oluşumunu hızlandırabilir veya şiddetlendirebilir.
Varis Oluşumuna Neden Olan Faktörler
Varis oluşumuna zemin hazırlayan faktörler; ileri yaş, cinsiyet (kadınlarda daha sık rastlanmaktadır), hamilelik, sıcak iklim koşulları, obezite, kabızlık, menopoz, karın ameliyatları geçirmiş olmak, uzun süre oturmak ya da ayakta durmak olarak sıralanabilmektedir. Aynı zamanda varis bir meslek hastalığı olarak da bilinmektedir. Mesleği gereği uzun saatler ayakta kalan insanlarda varise daha sık rastlanmaktadır. Bacak kaslarının gelişimini sağlayabilen, düzenli spor yapan kişilerde varis sıklığı azalmaktadır. Örnek verecek olursak en çok varis görülen mesleki gruplar; berber, hemşire ve öğretmenlerdir.
Yaş ilerledikçe toplardamarlardaki kapakçıklarda fonksiyon kaybı ve yaşlanma meydana geldiğinden varis oluşum hızı artmaktadır. Menopoz döneminde ortaya çıkan hormonal değişiklikler, vücuttaki tüm organları etkilemekle birlikte, toplardamarlardaki yaşlanma ve fonksiyon kaybının da nedenlerinden biridir.
Doppler Ultrason ile Varis Tanısı
Varis ve venöz yetmezliği belirtileri genellikle bacaklarda şişlikler, ağrı, uyuşukluk, kaşınma ve uzun süre geçmeyen yorgunluktur. Varis tedavi edilmezse, ileri dönemlerde çok şiddetli kramp, ağrı ve sızlama yapabilir, hatta doku beslenmesini bozabilir. Bacaklarda yaralar ve damarlarda pıhtılar oluşturabilir.
Venöz yetmezlik veya varis başlangıç dönemi herkeste farklılık göstermektedir. Bu sebeple bacak ve ayak bilekleri ile ilgili bir sıkıntı olduğunda durumun özel bir inceleme tekniği olan Doppler Ultrason ile değerlendirilmesi önerilir.
Ultrason ile bacaklarda venöz yetmezlik olup olmadığı, var ise hangi aşamada olduğu en net şekilde anlaşılmaktadır. Ancak hastanın ilettiği şikayetleri, varise genetik yatkınlığı olup olmadığını ve hikayesini dinlemek de bize çok değerli bilgiler verebilir. Kılcal varisler de dahil olmak üzere hiçbir damar genişlemesinin kendi kendine kaybolma imkânı yoktur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Varis tedavisinden önce kesinlikle derin toplardamarlarda pıhtılaşma olup olmadığının anlaşılması gerekir. Toplardamar tıkanıklığının en sık bulgusu bacakta tek taraflı şişme ve ağrıdır. Toplardamar tıkanıklığının görüntülenmesinde en sık kullandığımız yöntemlerden biri yine Doppler Utrasonografi yöntemidir. Ultrasonografi cihazı ses dalgaları ile çalıştığından herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Varisin başlıca tedavi yöntemleri cerrahi tedavi, varis çorabı, köpük tedavisi ve damar içinden lazer tedavisi şeklindedir. Her bir yöntem varisin boyutuna ve yaygınlığına göre uygulanır. Ayrıca varislerden korunmak için korse giymemeli, dar kemer kullanmamalı, her gün en az 30 dakika yürümeli, günde en az iki litre su içilmelidir.
Doppler Ultrason ile Tanıda Erken Müdahalenin Önemi
Varis tedavisi açısından en büyük avantajlardan biri, hastalığın erken dönemde teşhis edilmesidir. Bu noktada Doppler ultrason bacak damarlarının detaylı olarak değerlendirilmesine olanak sağlar. Belirtiler henüz hafifken yapılan bu değerlendirme sayesinde, ilerlemeden önlem almak mümkündür. Varis tanısını koymak için yalnızca gözle görülen damar genişlemeleri yeterli değildir; derin toplardamarlardaki olası pıhtılar ve kapak yetmezliği de değerlendirilmelidir.
Her yaş grubundan kişide, özellikle risk faktörlerine sahip kişilerde bacak sağlığı düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Kişide yorgunluk, karıncalanma, gece krampları ya da ayak bileklerinde geçmeyen ödem varsa, Doppler ultrasonografi ile bu şikayetlerin venöz nedenli olup olmadığı netleştirilebilir.
Varis Tedavisinde Kişiye Özel Yaklaşım
Doppler ultrason ile yapılan değerlendirme sonucuna göre varis tedavisi planı yapılır. Bazı durumlarda sadece varis çorabı kullanımı yeterli olurken, daha ileri vakalarda köpük tedavisi ya da damar içi lazer tedavisi gerekebilir. Cerrahi müdahaleler ise büyük ve derin damarların etkilendiği, diğer tedavilere yanıt alınamayan olgularda uygulanır.
Kimi hastalar sadece kozmetik şikayetlerle başvururken, kimileri yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen ağrı ve şişlik problemleriyle gelir. Bu nedenle her bireyin varis durumu farklıdır ve doppler ultrason bu kişiye özel farklılıkların ayrımını yapabilen en güvenilir görüntüleme yöntemlerinden biridir.
Sık Sorulan Sorular
- Doppler ultrason acı veren bir işlem midir?
Hayır, Doppler ultrasonografi tamamen ağrısız ve zararsız bir işlemdir. Cilt yüzeyine jel sürülerek prob ile damarlar görüntülenir. Ses dalgaları kullanıldığı için radyasyon içermez ve tekrarlanabilir bir yöntemdir.
- Varis çorabı tek başına varisleri tedavi eder mi?
Varis çorabı varisleri tamamen ortadan kaldırmaz, ancak semptomların hafiflemesine ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olur. Tedaviye destek amaçlı kullanılır ve özellikle ayakta uzun süre kalan kişilerde şikayetleri ciddi oranda azaltır.
- Doppler ultrason ile tüm damar hastalıkları tespit edilebilir mi?
Doppler ultrason özellikle toplardamar sistemini değerlendirmede çok etkilidir. Ancak bazı arter (atardamar) hastalıklarının tanısında ileri görüntüleme tekniklerine de ihtiyaç duyulabilir. Varis tanısını koymak ve tedaviye yön vermek için ilk tercih edilen yöntemdir.
- Varis tedavisinden sonra tekrar oluşma riski var mı?
Evet, genetik yatkınlığı olan kişilerde varis tedavisinden sonra yeni damar genişlemeleri oluşabilir. Bu nedenle tedavi sonrası yaşam tarzı değişiklikleri (düzenli yürüyüş, fazla kilo almamak, bol su tüketimi) büyük önem taşır. Doppler ultrason ile yapılan periyodik kontroller tekrarlayan vakaların erken tanısında etkilidir.