Günümüzde yoğun iş temposu, stresli çalışma ortamı ve özel hayatın getirdiği sorumluluklar nedeniyle çoğu zaman sağlıklı ve dengeli beslenmeye yeterince özen gösteremiyoruz. Oysa ki sağlıklı ve dengeli beslenme yalnızca genel vücut direncini artırmakla kalmaz, aynı zamanda kronik hastalıkların ve göz hastalıklarının oluşmasını da önleyebilir. Göz sağlığı, beslenmeden doğrudan etkilenen en hassas alanlardan biridir. Peki, göz sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız?
Göz sağlığını desteklemek için A, C, E vitaminleri ile beta karoten içeren besinlerin düzenli olarak tüketilmesi büyük önem taşır. Bu vitamin ve antioksidanlar, görme kaybını yavaşlatabilir, göz kuruluğunu önleyebilir, retinada hasarı azaltabilir ve katarakt gibi ciddi göz hastalıklarının gelişmesini engelleyebilir.
Beta karoten; kırmızı, sarı ve turuncu renge sahip sebze ve meyvelerde yoğun olarak bulunur. Özellikle:
Havuç, bal kabağı, kırmızı biber, patates, kayısı gibi besinler bu madde açısından zengindir.
Beta karoten, vücutta A vitaminine dönüşen güçlü bir antioksidandır. Karaciğerde depolandıktan sonra gerektiğinde A vitaminine çevrilir ve bu formuyla "rodopsin" pigmentine dönüşerek retinaya taşınır. Rodopsin, özellikle loş ışıkta görmeyi sağlar. Bu nedenle A vitamini ve beta karoten, görme fonksiyonunun sağlıklı sürdürülebilmesi ve göz hastalıklarından korunmak için hayati öneme sahiptir.
Göz sağlığımız için yapılması gerekenler sadece doğru beslenmeyle sınırlı değildir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve düzenli kontrollerle de göz hastalıklarının önüne geçmek mümkündür. İşte uzun vadede göz sağlığını korumak için uygulanabilecek etkili öneriler:
A, C, E vitaminleri, beta karoten ve Omega-3 yağ asitleri içeren gıdalarla beslenmek, göz hücrelerini besler ve yaşa bağlı dejeneratif hastalıkların riskini azaltır.
Yılda en az bir kez göz muayenesi yaptırmak, olası hastalıkların erken teşhisinde büyük rol oynar. Bu sayede görme kaybına yol açabilecek ciddi rahatsızlıklar zamanında tespit edilebilir.
Gün boyu bilgisayar ya da telefon ekranına bakmak göz kuruluğu ve yorgunluğa sebep olabilir. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakmak gözlerinizi rahatlatır.
UV ışınları, uzun vadede göz merceğine zarar vererek katarakt ve maküler dejenerasyon gibi sorunlara neden olabilir. Gözlerinizi UV filtreli güneş gözlükleri ile korumak, göz sağlığı için alınacak etkili önlemlerden biridir.
Sigara kullanımı, katarakt ve sarı nokta hastalığı gibi ciddi göz rahatsızlıklarının riskini artırır. Göz sağlığını korumak isteyen bireylerin sigaradan uzak durması önerilir.
Göz sağlığını korumak ve olası görme bozukluklarını önlemek için bazı vitamin ve mineraller açısından zengin gıdaların düzenli olarak tüketilmesi büyük önem taşır. A vitamini bakımından zengin olan havuç, ıspanak ve karaciğer gibi besinler, gözün retinasında bulunan rod hücrelerinin sağlıklı çalışmasına katkı sağlar ve özellikle gece görüşünü destekler.
C vitamini, bağ dokuların ve göz damarlarının güçlenmesine yardımcı olurken, serbest radikallere karşı koruma sağlayarak yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) ve katarakt oluşum riskini azaltır. Bu vitamin açısından zengin meyveler arasında portakal, kivi, çilek ve greyfurt yer alır. E vitamini, göz hücrelerini oksidatif stresten korur; badem, ceviz ve ay çekirdeği gibi kuruyemişlerde bol miktarda bulunur.
Beta karoten içeren bal kabağı ve tatlı patates gibi sebzeler de göz sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlar. Omega-3 yağ asitleri yönünden zengin olan somon, uskumru gibi yağlı balıklar da göz kuruluğunu önleyici etki gösterir. Tüm bu besinler, düzenli ve dengeli bir şekilde tüketildiğinde daha kaliteli bir görüş alanı sağlar ve göz hastalıklarına karşı koruyucu rol oynar.
A vitamini, göz sağlığında kritik bir rol üstlenir çünkü gözün retina tabakasında yer alan rod hücrelerinin sağlıklı çalışmasını sağlar. Bu hücreler, düşük ışıkta görmeyi mümkün kılar. A vitamini eksikliği durumunda gece körlüğü (karanlıkta görme zorluğu) ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra gözün ön yüzeyini kaplayan konjonktiva ve korneanın sağlığı da bu vitaminle doğrudan ilişkilidir.
Eksiklik halinde konjonktival kuruluk (ksereftalmi), göz kuruluğu, korneada leke oluşumu (Bitot lekeleri) ve ilerleyen aşamalarda kalıcı görme kaybına yol açabilecek retinada hasar meydana gelebilir. Bu nedenle, özellikle gelişme çağındaki çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlı bireylerin A vitamini ihtiyaçlarını düzenli olarak karşılamaları, göz sağlığının korunması açısından son derece önemlidir.
C vitamini, gözlerde bulunan kan damarlarının sağlığını korumaya yardımcı olan güçlü bir antioksidandır. Serbest radikallerin göz dokularında oluşturduğu oksidatif hasarı azaltarak, özellikle yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişimini önlemeye yardımcı olur. Katarakt (göz merceğinin bulanıklaşması) oluşumunu yavaşlatıcı etkisi olduğu bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.
C vitamini, kolajen sentezinde görev aldığı için gözün yapısal bütünlüğünün korunmasına da katkı sağlar. Günlük beslenme düzenine portakal, mandalina, greyfurt, kivi, çilek ve brokoli gibi C vitamini yönünden zengin gıdaların eklenmesi, hem genel bağışıklık sistemini güçlendirir hem de göz hastalıklarına karşı doğal bir koruma sağlar.
Göz sağlığı için faydalı olan yağlar genellikle bitkisel kaynaklıdır ve antioksidan özellik taşıyan E vitamini açısından zengindir. Zeytinyağı, fındık yağı ve ceviz yağı gibi soğuk sıkım bitkisel yağlar, gözde meydana gelebilecek iltihaplanmaları azaltarak göz dokusunun yenilenmesini destekler. E vitamini, göz hücrelerini çevresel toksinlere ve serbest radikallere karşı koruyarak görme kalitesinin devamlılığını sağlar. Bunun yanı sıra Omega-3 yağ asitleri de göz sağlığı için çok değerlidir. Özellikle gözyaşı üretimini artırarak kuru göz sendromunun önlenmesinde etkili olan Omega-3 yağları, gözün retina tabakasında bulunan fotoreseptör hücrelerin yapısını da destekler. Bu yağ asitleri somon, sardalya, keten tohumu, chia tohumu ve cevizde bulunur. Dolayısıyla, düzenli olarak bu tür sağlıklı yağları içeren bir beslenme düzeni benimsemek, göz sağlığını uzun vadede olumlu yönde etkiler.