Göğüs ağrısı, göğüs kafesi içerisinde hissedilen baskı, sıkışma, batma veya yanma hissi şeklinde ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Ağrının kaynağı kalp, akciğerler, sindirim sistemi, kas-iskelet sistemi veya sinirler olabilir. Ağrının süresi, şiddeti ve eşlik eden diğer belirtiler hangi organdan kaynaklandığını belirlemede önemlidir.
Göğüs ağrısının nedenleri kalp kaynaklı ve kalp dışı sebepler olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
Kalp rahatsızlıklarından kaynaklanan göğüs ağrıları genellikle sol tarafta, baskı hissi şeklinde olur ve sıklıkla kol, çene veya sırta yayılır.
Kalp ile ilişkili olmayan göğüs ağrıları da oldukça yaygındır ve genellikle daha az tehlikelidir.
Sol tarafta hissedilen göğüs ağrısı, kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok farklı sebepten kaynaklanabilir.
Sol göğüs ağrısı şiddetliyse ve nefes darlığı, terleme, baygınlık hissi gibi belirtilerle birlikte görülüyorsa acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
Sağ tarafta hissedilen göğüs ağrısı genellikle kalp dışı nedenlerden kaynaklanır.
Sağ göğüs ağrısı genellikle hareketle veya nefes alıp vermekle şiddetlenebilir.
Kadınlarda göğüs ağrısı, erkeklerden farklı nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Göğüs ağrısının nedeni belirlemek için çeşitli testler yapılabilir:
Göğüs ağrısının tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir.
Göğüs ağrısı, kalp, akciğer, sindirim veya kas-iskelet sisteminden kaynaklanabilir. Ağrının şiddeti, süresi ve eşlik eden diğer belirtiler dikkate alınarak neden belirlenmelidir. Ani, şiddetli ve uzun süren göğüs ağrıları acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
Göğüste hissedilen kas ağrısı ile kalp kaynaklı ağrı arasında bazı belirgin farklar vardır. Göğüste kas ağrısı, genellikle belirli bir hareketle şiddetlenir veya azalır. Kolu yukarı kaldırmak, vücut pozisyonunu değiştirmek ya da göğüs bölgesine bastırmakla ağrı artıyorsa bu durum kas-iskelet sistemi kaynaklı olabilir. Kalp kaynaklı ağrılar ise daha yaygın, derin ve bastırıcı bir karakterdedir; dinlenmeyle geçmeyebilir ve fiziksel eforla tetiklenir.
Kas ağrısının bir diğer özelliği de uzun süredir devam ediyor ve başka sistemik belirti eşlik etmiyorsa daha az tehlikeli olma eğiliminde olmasıdır. Buna karşın kalp krizi gibi durumlarda göğüs ağrısı, çene, kol ve sırt gibi farklı bölgelere yayılabilir, nefes darlığı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi ek şikayetlerle birlikte görülebilir.
Öksürük ve göğüs ağrısı birlikteliği solunum sistemi hastalıklarını akla getirebilir. Zatürre, bronşit, plörezi ve akciğer embolisi gibi durumlarda hem öksürük hem de göğüs bölgesinde ağrı gözlenebilir. Bu ağrılar nefes alıp verme sırasında artar ve keskin bir batma hissi oluşturabilir.
Bazen uzun süren kuru öksürükler de göğüs kaslarında zorlanmaya ve kas ağrılarına neden olabilir. Bu durumda da göğüste yüzeysel, lokalize bir ağrı hissedilir. Akciğer hastalıkları dışında, reflü hastalığında da öksürük ve göğüs ağrısı birlikte görülebilir. Mide asidinin yemek borusuna kaçması, göğüs bölgesinde yanma tarzında rahatsızlık yaratabilir.
Göğüs ağrısını tamamen önlemek mümkün olmasa da risk faktörlerini azaltmak için bazı önlemler alınabilir:
Göğüs ağrısı her zaman ciddi bir durumdan kaynaklı olmasa da bazı belirtilerle birlikte görülüyorsa acil tıbbi yardım gerektirir.
Bu belirtiler kalp krizi, aort diseksiyonu ya da akciğer embolisi gibi hayati risk taşıyan durumlardan kaynaklanabilir.
Hayır, göğüs ağrısı her zaman kalp sorunu ile ilişkili değildir. Kalp dışında akciğer, mide, kas-iskelet sistemi ve hatta psikolojik nedenlere bağlı olarak da göğüs ağrısı yaşanabilir. Genç ve sağlıklı bireylerde, stres, anksiyete ve göğüste kas ağrısı gibi nedenler daha sık görülür. Ancak her ihtimale karşı ağrı ihmal edilmemeli ve nedeni mutlaka araştırılmalıdır.
Evet, reflü sık görülen bir sindirim sistemi problemi olup göğüs bölgesinde yanma, sıkışma hissi ve ağrıya neden olabilir. Yemeklerden sonra veya yatarken artan göğüs ağrısı genellikle reflüyle ilişkilidir. Bu tür ağrılar mide asidini azaltan ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir.
Anksiyete ve panik atak durumlarında kalp kriziyle karıştırılabilecek şekilde şiddetli göğüs ağrısı yaşanabilir. Bu ağrı göğüste baskı ve sıkışma şeklindedir. Kişi aynı zamanda nefes alamama, terleme, çarpıntı ve ölüm korkusu da hissedebilir.
Göğüs ağrısı yaşayan bir kişi öncelikle kardiyoloji uzmanına başvurabilir. Eğer ağrının nedeni kalple ilgili değilse, şikayetlerin durumuna göre gastroenteroloji, göğüs hastalıkları ya da fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarına yönlendirme yapılabilir.