Göz estetiği ameliyatları, genellikle yüze estetik bir görünüm kazandırmak, daha bütünsel bir bakış ve yüz ifadesi oluşturmak için tercih edilmektedir.
Göz estetiği ameliyatları ile sarkan, düşen, fazla derisi olan, gözleri perdeleyen, kırışmış, yaşlı ve yorgun bir görünüm oluşturan göz kapaklarını revize ederek estetik bir görünüm kazanmalarını sağlamak ve göz çevrenizden yılların izlerini silmek mümkün olabilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü yani pitoz hastalığı ile okuloplastik birim ilgilenir. Göz kapağı düşüklüğü doğuştan veya sonradan oluşabilmekte, kapak düşüklüğünün sebebine göre cerrahisi değişmektedir. Cerrahi kararını alanında uzman ve göz estetiği konusunda deneyimli hekim ayrıntılı göz muayenesinden sonra verebilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü ile sıklıkla karıştırılan göz kapağı sarkması ve gevşemesine de yine estetik müdahaleler ile çare bulunabilmektedir. Eğer sarkmanın miktarı az ise PLEXR lazer ile düzeltilebilirken sarkma miktarının fazla olduğu durumlarda bleferoplasti ameliyatına başvurulmaktadır. Blefaroplasti; alt ve üst göz kapaklarına hem estetik hem de fonksiyonel amaçla yapılan cerrahi müdahaledir. Göz çevresi estetiği ameliyatlarında, üst göz kapak sarkma ya da düşüklüklerinin ve alt göz kapak torbalarının tedavisi gerçekleştirilebilmektedir.
Göz estetiği ameliyatı (blefaroplasti ) 35-70 yaş aralığındaki kişilere uygulanmaktadır. Göz çevresi estetiğinde üst göz kapak ameliyatları genellikle 45 yaş ve üzeri, alt göz torbaları için de 50 yaş ve üzeri uygunluk göstermektedir. Doğuştan göz kapağında olan bir problem için yaşa bakılmaksızın tedavi gerçekleştirilir çünkü amaç estetik kaygılardan ziyade görme alanını genişletmek ve hastanın konforunu sağlamaktır.
Ameliyat sırasında ve sonrasında oluşabilecek komplikasyonlardan kaçınmak için en az bir hafta – 10 gün öncesinden kanın pıhtılaşmasını engelleyebilecek aspirin, E vitamini, bazı ağrı kesiciler ya da bitkisel içerikli ürünlerin kullanımı kesilmelidir.
Hastaya durumuna uygun olarak genel ya da lokal anestezi uygulanır. Üst göz kapağında kat çizgisinden, alt göz kapağında kirpiklerin hemen altında kesiler açılarak ya da dışarıdan kesi yapılmadan alt kapağın iç yüzeyinden girilerek operasyona başlanır. Hastanın alt ve üst göz kapağındaki kas ve bağ dokusu onarılır, fazla yağ miktarı ve deri alınarak gerginlik sağlanır. Operasyon tamamlandıktan sonra iz belirgin olmayacak şekilde kapatılır. Hafif bir pansuman ile işlem tamamlanır. Hasta ameliyat sırasında acı ve ağrı hissetmez. Gerekirse gözaltı ve göz çevresinde de revizyonlar yapılabilir. Blefaroplasti operasyonu estetik cerrahi ameliyatları arasında görece kısa süren ameliyatlardan biridir. Hastanın özel durumuna, hekimin vaka tecrübesine ve uzmanlığına bağlı olmakla beraber, ortalamada 60 - 120 dakika arası bir sürede iki göz kapağında ameliyat tamamlanmaktadır.
Göz kapağı estetiği olan bir hastanın işe gidebilme ve sosyal aktivitelerine devam edebilme süresi ortalama 5-10 gün arası olmaktadır. Ameliyattan 2-3 gün sonra kitap / gazete okuma, televizyon seyretme gibi aktivitelere dönülebilir. Aşırı bir huzursuzluk hissedilmesi durumunda mutlaka operasyonu gerçekleştiren hekimi bilgilendirmek gerekmektedir. Hastanın ameliyat sonrası 2-3 hafta kadar bir süre boyunca güneş ışığına, kirli havaya, toza ve rüzgâra duyarlı olması durumu söz konusu olabilir. Bu sebeple doktorun önermesi durumunda göz damlası ve güneş gözlüğü kullanılabilmektedir. Ameliyattan 3-4 gün sonraki süreç boyunca eğilme, ağır kaldırma gibi hareketlerden uzak durulması tavsiye edilmektedir. Sıvı tutulmasına sebep olduğu için 2 hafta kadar alkol alınmaması gerekmektedir.
Son yıllarda estetik cerrahideki gelişmeler sayesinde, göz estetiği alanında da daha etkili ve konforlu yöntemler uygulanmaktadır. Göz çevresi estetiği yalnızca yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırmakla kalmaz; aynı zamanda kişiye daha genç, canlı ve dinamik bir görünüm kazandırır. Göz kapağı estetiği (blefaroplasti), bu sürecin en temel ve en sık başvurulan uygulamalarındandır. Yalnızca klasik yöntemlerle değil, lazer teknolojisinin sunduğu avantajlardan da faydalanılarak bu işlemler gerçekleştirilebilmektedir.
Lazerle göz kapağı estetiği, özellikle kesi izi istemeyen, iyileşme sürecinin hızlı olmasını talep eden bireyler için oldukça ideal bir seçenektir. Lazerle yapılan işlemlerde çevre dokulara zarar verme riski daha düşüktür ve işlem sonrası morluk, şişlik gibi yan etkiler minimum düzeydedir. Göz kapağındaki hafif sarkmalar ve ince kırışıklıkların giderilmesinde oldukça etkilidir.
Bir diğer dikkat çeken uygulama ise badem göz estetiğidir. Bu işlem, gözlerin daha çekik ve estetik açıdan ideal bir forma getirilmesi için tercih edilir. Badem göz estetiği, kişiye daha genç ve etkileyici bir bakış kazandırırken, aynı zamanda göz çevresindeki yorgun ifadeyi ortadan kaldırabilir. Genellikle göz kapağı estetiği ile birlikte planlanır ve kombine edildiğinde çok daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Göz estetiği işlemleri sonrasında en merak edilen konulardan biri de fiyatlardır. Göz kapağı estetiği fiyatları, yapılacak işlemin kapsamına, hastanın ihtiyacına, uygulama tekniğine (klasik cerrahi ya da lazerle) ve işlem yapılan sağlık kuruluşuna göre değişkenlik göstermektedir. Fiyat bilgisi almak isteyen hastaların, muayene sonrası kişiye özel bir değerlendirme ile bilgilendirilmesi en sağlıklı yöntemdir.
Göz çevresi estetiği ile ilgili tüm bu işlemler, yalnızca estetik görünümün değil aynı zamanda yaşam kalitesinin de artırılmasını hedefler. Göz kapağı sarkması nedeniyle görme alanı daralmış bireylerde hem fonksiyonel hem de kozmetik fayda sağlanır. İşlem sonrası dikkat edilmesi gereken bir iyileşme süreci vardır. Bu süreçte doktorun önerilerine uyum ile oldukça tatmin edici sonuçlar elde edilebilir.
Göz kapağı estetiği, genellikle göz çevresinde yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelen sarkma, kırışıklık, deri fazlalığı ve torbalanma gibi durumları düzeltmek isteyen bireylere uygulanır. En yaygın olarak 35 yaş ve üzeri kişilerde tercih edilse de, estetik ya da fonksiyonel ihtiyaç doğrultusunda daha erken yaşlarda da yapılabilir. Özellikle göz kapağındaki sarkmalar görme alanını daraltıyorsa, bu durum kişinin günlük yaşamını da etkileyebilir. Bazı bireylerde göz kapağı yapısal olarak doğuştan düşük olabilir ve bu, yalnızca estetik değil aynı zamanda fonksiyonel bir problem yaratabilir. Bu gibi durumlarda yaş sınırı olmadan tedavi planlanabilir. İşlem öncesinde hastanın sağlık durumu değerlendirilmektedir. Eğer varsa kronik hastalıkları göz önünde bulundurularak karar verilir.
Lazer teknolojisi ile gerçekleştirilen göz kapağı estetiği, geleneksel cerrahiye göre birçok avantaja sahiptir. En büyük avantajlarından biri, ciltte daha az travmaya neden olmasıdır. Lazerle yapılan kesiler daha hassas olduğu için iyileşme süreci daha hızlıdır ve işlem sonrası şişlik, morluk gibi komplikasyonların görülme riski azalır. Lazer, damarları anında pıhtılaştırabildiği için kanama oranı da düşüktür. Bu da ameliyat sırasında ve sonrasında daha konforlu bir iyileşme süreci anlamına gelir. Lazerle göz kapağı estetiği, özellikle cilt sarkması hafif düzeyde olan ve iz kalmasını istemeyen bireyler için ideal bir yöntemdir. Ancak her hasta için uygun olmayabileceği için mutlaka uzman bir hekim değerlendirmesi gereklidir.
Badem göz estetiği, göz şeklinin daha çekik ve estetik bir hale getirilmesi amacıyla yapılan bir işlemdir ve uzun süreli sonuçlar sunar. Bu işlemle göz kenarındaki bağ dokusu yukarıya doğru sabitlenerek gözlere daha genç, dinç ve çekici bir ifade kazandırılır. Elde edilen sonuçlar yıllarca kalıcı olabilir; ancak yaşlanma süreci doğal olarak devam ettiği için zamanla bu etki kısmen azalabilir. Yaş, genetik faktörler, cilt elastikiyeti ve yaşam tarzı gibi unsurlar kalıcılık süresini etkiler. Bazı bireylerde, özellikle yoğun mimik kullanımı olanlarda ya da hızlı yaşlanma belirtileri gösteren cilt tiplerinde, yıllar içerisinde tekrar bir müdahale gerekebilir. İlk işlemden sonra genellikle uzun yıllar boyunca göz estetiğini korumak mümkündür.
Göz kapağı estetiği fiyatları, birden fazla faktöre bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Öncelikle işlemin uygulanacağı sağlık kuruluşunun donanımı, cerrahın tecrübesi ve alanındaki uzmanlığı fiyatlandırmada belirleyici rol oynar. Estetik müdahalenin kapsamı da önemlidir; sadece üst göz kapağına mı, yoksa alt ve üst kapaklara birlikte mi müdahale edileceği, lazer kullanılıp kullanılmayacağı gibi detaylar toplam maliyeti etkiler. Bazı hastalarda badem göz estetiği gibi işlemlerle kombine bir cerrahi planlanabilir. Bu tür kombine işlemler de fiyatların değişmesine neden olur. En doğru ve net fiyat bilgisi, detaylı bir hekim muayenesi sonrasında belirlenir. Muayene sırasında hastanın ihtiyaçları, beklentileri ve işlem detayları netleştirilerek kişiye özel bir fiyatlandırma yapılır.