Göz kararması, bir kişinin aniden gözlerinde görme kaybı yaşamasına ve çevresindeki nesnelerin bulanıklaşmasına neden olan bir durumdur. Bu durum, bazen ayağa kalkarken hafifçe hissedilirken, bazen de baş dönmesi, çarpıntı, halsizlik gibi bulgularla birlikte seyredebilir. Göz kararması geçici olabileceği gibi, altta yatan ciddi bir hastalığın belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.
Göz kararması, bir kişinin görme alanında aniden veya yavaşça meydana gelen karanlık veya bulanık bir etkidir. Yaygın nedeni ise beyne giden kan akımında geçici bir azalma yaşanmasıdır. Genellikle ani pozisyon değişikliklerinden kaynaklanan bu durum, sıklıkla düşük tansiyonla ilişkilendirilebilir.
Göz kararmasının farklı nedenleri arasında şunlar yer alır:
Tansiyon değerinin normalin altına düşmesi, beyne yeterli miktarda kan gitmemesine ve bu nedenle kısa süreli görme kayıplarına yol açabilir.
Uzun süre aç kalmak veya insülin dengesizlikleri, beyin fonksiyonlarını etkileyerek baş dönmesi ve göz kararması gibi semptomlara neden olabilir.
Vücut yeni pozisyona adapte olmadan kan basıncında ani düşüş yaşanabilir; bu durum da geçici görme kararmalarıyla kendini gösterebilir.
Kanda yeterli oksijen taşınamaması, beyin ve göz gibi hassas organlara oksijen ulaşımını azaltarak bulanık görme ya da kararma hissine neden olabilir.
Vücut susuz kaldığında tansiyon düşebilir ve bu durum denge bozukluğu ile birlikte görsel algıyı da etkileyebilir.
Vücut ve sinir sistemi yeterince dinlenmediğinde beyin işlevleri yavaşlar, bu da kısa süreli bilinç bulanıklığı ve göz kararması olarak hissedilebilir.
Kalbin düzensiz çalışması veya damarların tıkalı olması, beyne yeterli oksijen gitmesini engelleyerek görme kararmalarına yol açabilir.
Göz sinirine baskı yapan bu durum, görme alanında daralma veya anlık görme kaybı şeklinde göz kararması ile kendini gösterebilir.
Hamilelikte hormon düzeyleri ve dolaşım sistemi değiştiği için tansiyon düşüklüğü ve damar genişlemesi daha sık görülür. Bu da bazı anne adaylarında baş dönmesi ve göz kararmasıyla sonuçlanabilir.
Boya, temizlik ürünü, yapıştırıcı gibi uçucu kimyasalların solunması; merkezi sinir sistemi ve solunum yolları üzerinde geçici etkiler yapabilir. Bu da göz kararması ve bilinç bulanıklığına neden olabilir.
Ayağa kalktığınızda gözlerinizin kararması, ani ortostatik hipotansiyon olarak adlandırılan bir durumdan kaynaklanabilir. Bu durumda, hızlı bir şekilde ayağa kalkılması ile birlikte kan basıncında ani bir düşüş yaşanır ve beyne yeterince oksijen ve besin maddesi ulaşamaz.
Özellikle genç bireylerde ayağa kalkarken göz kararması sık görülebilir ve çoğu zaman zararsızdır. Ancak bu durum sık tekrarlıyorsa, kalp damar sistemi ya da endokrin hastalıkları açısından değerlendirilmesi gerekebilir. Sürekli yaşanan kararmalar, bayılma ve bilinç kaybı gibi belirtilerle seyrediyorsa, zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.
Ani göz kararması; ani kan basıncı düşüşü, hipotansiyon, hipoglisemi, yorgunluk, aşırı açlık veya dehidrasyon gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak sürekli olarak tekrarlıyorsa altında yatan nedenin belirlenmesi gerekir.
Ani göz kararması nedenleri şunlar olabilir:
Beyin damarlarında geçici tıkanıklıklar
Migren atakları
Epilepsi
Kalp krizine bağlı bilinç kaybı öncesi gelişen geçici hipoksi
Retina dekolmanı ya da göz içi kanamalar
Sürekli göz kararması, yüksek tansiyon, düşük kan şekeri, migren, hipotansiyon gibi durumların yanı sıra anemi, panik atak, kalp problemleri veya göz hastalıkları gibi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle sürekli göz kararması yaşayan kişiler tam kapsamlı bir değerlendirmeden geçebilir.
Göz kararması çoğu zaman geçici bir durum olsa da altta yatan nedenin belirlenmesi ve buna uygun bir yaklaşım izlenmesi büyük önemlidir. Kararma anlık geliştiğinde alınacak bazı basit önlemler şikayetin hafiflemesini sağlanabilir. Ancak sık tekrarlayan ya da beraberinde başka belirtilerle seyreden göz kararmalarında mutlaka alanında uzman bir doktor tarafından değerlendirmesi gerekir.
Eğer göz kararması anlık bir şekilde geliştiyse, aşağıdaki adımlar izlenebilir:
Hemen oturulmalı veya uzanılmalıdır:
Kan dolaşımını dengelemek amacıyla kişinin başını diz hizasından aşağıda tutması önerilir. Bu şekilde beyne kan akışı artar ve kararma kısa sürede geçebilir.
Derin ve kontrollü nefes alınmalıdır:
Panik duygusu kararmayı artırabilir. Derin nefes almak, oksijen seviyesini artırarak baş dönmesini ve görüş bozulmasını azaltabilir.
Gözleri kapatıp kısa süre dinlenilmelidir:
Görsel uyarıları sınırlamak ve beyin ile göz arasında oluşan ani yüklenmeyi dengelemek için gözlerin bir süre dinlenmesi faydalı olabilir.
Göz kararmasını tamamen ortadan kaldırmak için altta yatan nedenin tespit edilmesi ve bu duruma özgü bir yol izlenmesi gerekebilir:
Sıvı kaybı söz konusu olduğunda:
Vücut susuz kaldığında tansiyon düşebilir. Günlük en az 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmelidir. Aşırı sıcak havalarda veya egzersiz sonrası sıvı alımı artırılmalıdır.
Beslenme yetersizliğine bağlı geliştiğinde:
Düşük kan şekeri, vitamin eksikliği ya da kansızlık gibi nedenler göz kararmasına yol açabilir. Düzenli ve dengeli beslenme, demir ve B12 gibi vitaminlerin yeterli alınması önemlidir.
Strese ve uykusuzluğa bağlı geliştiğinde:
Kronik yorgunluk ve düzensiz uyku düzeni göz kararmasını tetikleyebilir. Uyku kalitesinin artırılması ve stres yönetimi tekniklerinin (nefes egzersizi, meditasyon vb.) kullanılması şikâyetleri azaltabilir.
Hamilelik döneminde gerçekleşiyorsa:
Gebelerde hormonal değişiklikler ve dolaşım sistemindeki farklılıklar nedeniyle göz kararması görülebilir. Bu durumda yavaş hareket etmek, beslenmeye dikkat etmek ve yeterince dinlenmek önerilir.
Kimyasal madde teması varsa:
Boya, tiner, temizlik maddesi gibi uçucu kimyasallara maruz kalındığında ortam derhal havalandırılmalı ve kişi açık havaya çıkarılmalıdır. Göz kararması şiddetli ise tıbbi yardım alınmalıdır.
Göz kararması; baş ağrısı, çarpıntı, mide bulantısı, bilinç bulanıklığı veya bayılma gibi semptomlarla birlikte görülüyorsa bu durum ciddi bir sağlık probleminin habercisi olabilir.
Geçici ve seyrek aralıklarla yaşanan göz kararması genellikle zararsızdır. Ancak bilinç kaybı, çarpıntı ve bayılma gibi belirtilerle birlikte seyrediyorsa ciddi bir duruma işaret edebilir.
Yeterli sıvı alınmalı, ani hareketlerden kaçınılmalı, uyku düzenine dikkat edilmeli ve beslenme dengesi sağlanmalıdır. Aynı zamanda düzenli sağlık kontrolleri de ihmal edilmemelidir.
Hayır. Kalp-damar hastalıkları, beyin kanlanması sorunları, metabolik bozukluklar ve endokrin hastalıklar da göz kararmasına neden olabilir.
Evet, hipotansiyon veya ani tansiyon değişiklikleri göz kararmasına yol açabilir. Bu durum, göze ve beyne giden kan akışının azalması ile ilişkili olabilir.