Kalıtsal göz hastalıkları, gözün retina, lens, kornea veya optik sinir gibi yapılarında genetik nedenlerle ortaya çıkan ve nesilden nesile aktarılabilen görme problemleridir. Bazı hastalıklar doğumla birlikte fark edilirken, bazıları çocukluk veya genç erişkinlik döneminde belirti verebilir. Renk körlüğü, Stargardt hastalığı, retinitis pigmentosa ve konjenital katarakt gibi genetik göz hastalıkları hem çocukları hem yetişkinleri etkileyebilir. Bu nedenle ailede benzer görme bozukluğu öyküsü olan bireylerin düzenli göz muayenelerini aksatmaması önemlidir.

Kalıtsal Göz Hastalıkları Nedir?

Kalıtsal göz hastalıkları, nesilden nesile aktarılan genetik değişiklikler sonucunda ortaya çıkan ve gözün görme fonksiyonlarını etkileyen rahatsızlıklardır. Bu hastalıklar otozomal dominant, otozomal resesif veya X’e bağlı geçiş gösterebilir. Bazı hastalıklar doğumdan sonra belirti verebilir iken, bazıları ise ergenlik ya da genç erişkinlik döneminde fark edilebilir. 

Gözün yapısal ve işlevsel gelişiminin genetik kodlarla yakından ilişkili olması, bu hastalıkların önemli bir kısmında erken başlangıçlı seyri beraberinde getirir. Retinanın ışığı algılama kapasitesini bozan kalıtsal retina bozuklukları, renk algısını etkileyen genetik renk körlüğü gibi durumlar ve lens saydamlığının doğuştan bozulmasına yol açan konjenital katarakt bu grubun bilinen örnekleridir.

Kalıtsal Göz Hastalıkları Nelerdir?

Renk Körlüğü

Renk körlüğü, en yaygın kalıtsal göz hastalıklarından biridir ve çoğunlukla X’e bağlı geçiş gösterir. Kırmızı-yeşil renkleri ayırt etmede güçlük sık görülen tiptir. Hastalık ilerleyici değildir ancak kişinin günlük yaşam aktiviteleri üzerinde belirgin etkileri olabilir. Renk algısı bozukluğu erken çocukluk döneminde yapılan testlerle tespit edilebilir.

Retinitis Pigmentosa

Retinitis pigmentosa, retinadaki ışığa duyarlı hücrelerin zamanla işlevini kaybetmesi sonucu gelişen ilerleyici bir kalıtsal retina bozukluğudur. Gece körlüğü ile başlayan hastalık, ilerleyen dönemlerde görüş alanının daralmasına yol açabilir. 

Hastaların ışığa uyum sağlama yetenekleri azalabilir ve tünel görme olarak tanımlanan belirgin bir görme alanı kısıtlaması ortaya çıkar. Hastalığın ilerleyişi kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Stargardt Hastalığı

Stargardt hastalığı, en sık görülen kalıtsal makula distrofilerinden biridir, çocukluk veya genç erişkinlik döneminde belirtiler gösterir. Hastalarda merkezi görme kaybı ön plandadır; okuma, yüz tanıma ve ayrıntı seçme gibi görsel işlevler zamanla zorlaşır. Hastalığın ilerleyişi yavaş seyirlidir ancak yaşam kalitesini belirgin şekilde etkileyebilir.

Konjenital Katarakt

Konjenital katarakt, bebek doğduğunda göz merceğinin saydamlığını kaybetmiş olmasıdır. Bu rahatsızlık genetik nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi gebelikte geçirilen enfeksiyonlar veya metabolik hastalıklarla da ilişkili olabilir. Tedavi edilmediği zaman görme gelişimini kalıcı olarak etkileyebilir. 

Erken tanı bu hastalıkta önemlidir; çünkü bebeklik döneminde görme merkezinin gelişimi hızlıdır ve gecikme, görme gelişiminin bozulmasına neden olabilir.

Kalıtsal Göz Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Kalıtsal göz hastalıklarının belirtileri hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilir. Hastalarda ilk fark edilen bulgu görme performansındaki azalmadır. Özellikle düşük ışıkta görme sorunları, gece görüşünde belirgin bozulma ve tünel görme şeklinde tarif edilen görüş alanı daralması retinitis pigmentosa gibi kalıtsal retina hastalıklarında ön plandadır. Stargardt hastalığında ise merkezi görmenin zamanla azalması, bulanık görme ve kontrast duyarlılığında düşüş tipiktir.

Renk körlüğünde renk ayırt etme güçlüğü, çocukluk çağından itibaren fark edilir ve günlük yaşamda renk karışıklıklarına yol açabilir. Konjenital katarakt gibi doğuştan gelişen hastalıklarda bebeklerde göz bebeğinde beyaz yansıma, göz teması kurmada zorluk, ışığa karşı hassasiyet ve göz hareketlerinde düzensizlik izlenebilir. Bazı genetik hastalıklarda göz bebeğinde titreşim benzeri hareketler, göz kayması ve odaklanma problemleri de tabloya eşlik edebilir.

Kalıtsal Göz Hastalıkları Tanısı Nasıl Konulur?

Genetik göz hastalıklarının tanısında detaylı bir göz muayenesi ve gelişmiş görüntüleme yöntemleri kullanılır. Retina tabakasının incelenmesinde optik koherens tomografi (OCT), görme alanı testleri, fundus fotoğrafları ve elektroretinografi (ERG) gibi testler önemli bilgiler sağlar. Renk körlüğü şüphesinde ise Ishihara renk testi uygulanabilir.

Belirli hastalıklarda kesin tanıya ulaşmak için genetik testler tercih edilir. Genetik incelemeler, hastalığın kalıtım modelini belirlemek, aile bireyleri için risk analizini değerlendirmek ve geleceğe yönelik takip planı oluşturmak açısından önemlidir. Tanının doğru şekilde konması, hastalığın ilerleyişi hakkında bilgi edinmeyi ve uygun tedavi yaklaşımını belirlemeyi kolaylaştırır.

Kalıtsal Retina Bozukluklarında Tedavi Yöntemleri

Kalıtsal göz hastalıklarının ilerleyiş hızını yavaşlatmak, görme fonksiyonlarını korumak ve yaşam kalitesini artırmak adına çeşitli tıbbi ve destekleyici yaklaşımlar uygulanabilir. Retinitis pigmentosa ve Stargardt hastalığı gibi ilerleyici retina bozukluklarında hastaların düzenli takip altında olması, beslenme düzeninden ışık hassasiyetine kadar birçok konuda bilgilendirilmesi önemlidir. Görmeyi destekleyen özel filtreli gözlükler, kontrast artırıcı lensler ve yardımcı teknolojik cihazlar günlük yaşamda önemli kolaylık sağlar.

Konjenital katarakt gibi durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir. Bu süreçte amaç, göz merceğindeki opaklaşmayı gidererek görsel gelişimin sağlıklı şekilde ilerlemesine katkı sağlamaktır. 

Sık Sorulan Sorular

Stargardt hastalığı ilerleyici bir hastalık mıdır?

Evet, Stargardt hastalığı genellikle yavaş ilerleyen bir seyir gösterir. Merkezi görme zaman içinde azalabilir; bu nedenle düzenli göz kontrolleri ve retina takibi hastalığın seyrini değerlendirmek açısından önemlidir.

Retinitis pigmentosa kalıtsal mıdır?

Retinitis pigmentosa, genetik geçişli bir hastalıktır, aile bireylerinde farklı yaş ve derecelerde görülebilir. Genetik yapıya bağlı olarak hastalığın ilerleyiş hızı ve belirtilerin ortaya çıkma zamanı kişiden kişiye değişebilir.

Renk körlüğü günlük yaşamı nasıl etkiler?

Renk körlüğü, bazı renkleri ayırt etme güçlüğü yarattığı için trafik işaretleri, kıyafet seçimi, elektrik tesisatı gibi renk ayrımının önemli olduğu alanlarda zorluklara neden olabilir. Hastalık ilerleyici değildir ve çoğu kişi zamanla kendi renk algısı doğrultusunda pratik bir uyum geliştirir.

Konjenital katarakt nasıl anlaşılır?

Konjenital katarakt çoğunlukla bebeklerde göz bebeğinde beyaz yansıma, göz teması kurmada zorluk ve ışığa karşı aşırı hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Bebeklik döneminde düzenli göz muayenesine gidilmesi, bu hastalığın erken tanı ve tedavisinde belirleyicidir.

Oluşturma Tarihi : 13.11.2025
Güncelleme Tarihi : 17.11.2025
İletişim : 4442324
İletişim Formu Covid-19 Bilgilendirme
Bu internet sitesi veri politikalarına uygun çerezler kullanır. Bu internet sitesine bakmaya devam etmeniz, çerez kullanımımızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.