Vertigo, denge problemlerinin iç kulağa neden olduğu bir baş dönmesi durumunu ifade eder. Bu rahatsızlık, kişinin çevresindeki her şeyin dönüyormuş gibi algılanmasıyla kendini gösterir ve günlük aktiviteleri olumsuz etkileyebilir. İç kulak, denge sistemi ve beyin arasındaki uyumsuzluk sonucu ortaya çıkan vertigo, toplumda oldukça yaygın olup hem gençlerde hem de ileri yaştaki bireylerde görülebilir. Vertigo belirtileri arasında ise denge kaybı, mide bulantısı, kusma, terleme ve işitme problemleri yer alırken; tedavi yöntemleri altta yatan nedene göre farklılık gösterebilir.
Vertigo, baş dönmesinden farklı olarak, çevrenin dönüyormuş gibi algılandığı bir denge bozukluğudur. Baş dönmesi genel bir terimdir; tansiyon düşüklüğü, yorgunluk, stres gibi nedenlerle de görülebilir. Ancak vertigoda asıl sorun, vücudun denge merkezinde, iç kulak ve beyin bağlantılarında ortaya çıkar.
Vertigo, çeşitli formlarda ortaya çıkabilen bir durumdur ve bu durumun altında yatan nedenlere bağlı olarak değişik şekillerde görülebilir. Dengeyi kontrol eden iç kulak sistemindeki sorunlarla ilişkili olan periferik vertigo, vertigo vakalarının büyük bir bölümünü oluşturur. Bu tür vertigo genellikle ani baş hareketleriyle tetiklenen ve kısa süreli şiddetli baş dönmesi ataklarına sebep olabilir.
Kulak çınlaması, işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi gibi belirtilerle kendini gösteren Meniere Hastalığı, iç kulaktaki sıvı basıncının artması nedeniyle meydana gelir ve baş dönmesi atakları ile karakterizedir.
Vestibüler Nörit olarak bilinen denge sinirinin iltihaplanması durumu, aniden başlayan ve saatler hatta günler sürebilen şiddetli vertigo nöbetlerine sebep olabilir.
Vertigo farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bir durumdur ve sık olarak iç kulaktaki denge organlarının bozukluklarından kaynaklanır. İç kulakta yer alan kristallerin yerinden oynaması, Meniere hastalığı ya da kulak iltihapları bu tabloya yol açabilir. Bunun yanı sıra beyincik ve beyin sapı gibi merkezi sinir sisteminde gelişen sorunlara bağlı olarak görülen nörolojik vertigo da önemli bir nedendir.
Migren, Multipl Skleroz veya beyin damar hastalıkları bu grupta yer alır ve uzun süreli, nörolojik bulgularla birlikte seyreder. Aynı zamanda boyun ve omurga problemleri, damar sıkışmaları ya da kas spazmları da vertigo ataklarını tetikleyebilir.
Günlük yaşamda sık karşılaşılan stres, kaygı ve uyku bozuklukları ise denge sistemini olumsuz etkileyerek strese bağlı vertigoya yol açabilir.
Vertigo, bir hastalık değil, çeşitli sebeplere dayalı olarak ortaya çıkan bir semptomdur. Bu nedenle vertigo çeşitleri de altta yatan probleme göre sınıflandırılır.
Periferik vertigo, iç kulağın denge sorunlarından kaynaklanmaktadır. İç kulaktaki kristallerin yerinden oynaması (BPPV), Meniere hastalığı ya da iç kulak iltihapları bu gruba girer. Belirtileri anidir; şiddetli baş dönmesi, mide bulantısı ve denge kaybı görülebilir.
Santral vertigo, beyin ve sinir sistemi kaynaklıdır. Beyincik, beyin sapı ya da beyin damarlarında yaşanan problemlerden kaynaklanabilir. Migren, Multipl Skleroz (MS) veya beyin tümörleri santral vertigonun nedenleri arasında yer alabilir. Belirtiler genellikle daha hafif ama süreklidir ve konuşma bozukluğu, çift görme, koordinasyon kaybı gibi nörolojik bulgular da eşlik edebilir.
Vertigo, ani baş dönmesi hissi ile karakterize olan bir durumdur. Vertigo belirtileri arasında şunlar yer alır:
Şiddetli baş dönmesi ve dengesizlik hissi
Mide bulantısı ve kusma
Terleme, halsizlik ve yorgunluk
Kulak çınlaması, kulakta basınç hissi veya işitme kaybı
Görme bulanıklığı ve odaklanma güçlüğü
Nörolojik vertigo, beyindeki dengeyi sağlayan merkezlerdeki sorunlardan kaynaklanır ve genellikle daha ciddi bulgularla seyreder:
Baş dönmesine eşlik eden yoğun denge kaybı
Konuşma bozuklukları
Çift görme ve bulanık görme
Kolda ya da bacaklarda güçsüzlük
Yürüme zorluğu ve tam denge kaybı
Gözlerde istemsiz hareketler
Şiddetli baş ağrısı
Stres ve endişe seviyelerindeki değişiklik, vücudun denge mekanizmasını olumsuz yönde etkileyebilir ve vertigo gibi belirtilere neden olabilir. Bu durumda belirtiler şunlardır:
Hafif ve tekrarlayan baş dönmesi
Stresle tetiklenen yorgunluk ve halsizlik
Anlık denge kaybı
Kalp çarpıntısı ve nefes darlığı
Bulantı ve genel rahatsızlık
Göğüste baskı, huzursuzluk hissi
Tedavi görmeyen vertigo, günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Vertigo tedavisi, altta yatan nedene göre değişiklik gösterir. Ancak atakların şiddetini azaltmak için uygulanabilecek bazı basit yöntemler mevcut:
Vertigo atağı sırasında ani hareketlerden kaçınmak, başı sabit tutmak ve karanlık, sessiz bir ortamda dinlenmek belirtileri hafifletebilir.
Meditasyon, nefes egzersizleri ve düzenli uyku stres kaynaklı vertigo ataklarını azaltmada etkilidir.
Yeterli su tüketmek, kafein ve alkol alımını sınırlamak, tuz tüketimini azaltmak fayda sağlar.
Hekim önerisiyle uygulanan denge egzersizleri vertigo şikayetlerini kontrol altına almada yardımcı olabilir.
Bulantı giderici ve denge düzenleyici ilaçlar, uzman kontrolünde kullanıldığında semptomları hafifletebilir.
Yataktan kalkarken veya ani baş hareketlerinde yavaş davranmak baş dönmesi riskini azaltır.
Vertigonun teşhisi, doğru bir şekilde belirlenen altta yatan nedene bağlıdır. Bu nedenle hem KBB hem de Nöroloji uzmanlarının değerlendirmesi gerekir. Tanı sürecinde şu yöntemler kullanılabilir:
Hastalık öyküsü ve fizik muayene: Şikayetlerin süresi, tetikleyici faktörler ve eşlik eden belirtiler sorgulanır.
Odyolojik testler: İşitme testleri ve denge ölçümleri iç kulağa bağlı sorunları ortaya çıkarır.
Göz ve denge testleri: Göz hareketlerini inceleyen testler ve postüral denge testleri uygulanabilir.
Görüntüleme yöntemleri: Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT), nörolojik vertigo şüphesinde tercih edilir.
Kan testleri: Enfeksiyon, vitamin eksikliği veya metabolik hastalıkları değerlendirmek için yapılabilir.
Vertigonun tedavi yöntemleri kişiden kişiye değişebilir ancak genellikle ilaçlar, egzersizler, beslenme düzeninde değişiklikler ve bazen cerrahi müdahale önerilebilir.
İlaç tedavisi: Baş dönmesi, bulantı ve kusmayı kontrol altına almak için denge düzenleyici ve bulantı giderici ilaçlar kullanılabilir.
Egzersiz tedavisi: İç kulak kristallerinin yer değiştirmesinden kaynaklanan vertigoda, Epley manevrası veya Brandt-Daroff egzersizleri oldukça etkilidir.
Yaşam tarzı düzenlemeleri: Stresin azaltılması, uyku düzeninin sağlanması, tuz ve kafein tüketiminin azaltılması atakların kontrolünde önemlidir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Denge kaybı yaşayan hastalarda vestibüler rehabilitasyon programları uygulanabilir.
Cerrahi tedavi: Nadir durumlarda, özellikle Meniere hastalığı veya tümör gibi yapısal nedenler söz konusu olduğunda cerrahi müdahale gerekebilir.
Vertigo rahatsızlığı yaşayan kişiler için önerilen egzersizler arasında Brandt-Daroff egzersizleri, Epley manevrası ve Semont manevrası bulunmaktadır. Bu egzersizler, iç kulakta bulunan denge organları üzerindeki basıncı dengelemeye yardımcı olabilir ve vertigo ataklarını hafifletebilir. Vertigo egzersizleri şunlardır:
Epley Manevrası: İç kulaktaki kristallerin doğru pozisyona dönmesini sağlamak amacıyla yapılan baş ve gövde hareketlerinden oluşur. Basit görünse de uzman eşliğinde öğrenilmesi önemli.
Brandt-Daroff Egzersizleri: Hastanın evde kendi başına uygulayabileceği bir yöntemdir. Belirli aralıklarla sağa ve sola yan yatma hareketleriyle denge sistemi yeniden eğitilir.
Semont Manevrası: Ani baş ve gövde hareketleri ile kristallerin iç kulakta doğru yerine yerleşmesi sağlanır. Klinik ortamında uygulanır.
Vestibüler Rehabilitasyon Egzersizleri: Nörolojik vertigoda tercih edilen, dengeyi güçlendirmeye yönelik yürüme, denge tahtası üzerinde durma veya tek ayak üzerinde denge çalışmaları gibi egzersizlerden oluşur.
Göz ve Baş Hareketleri Egzersizleri: Baş hareketleri sırasında gözlerin odaklanmak için sabit bir noktaya yönlendirilmesini sağlayan egzersizlerdir. Görsel-vestibüler koordinasyonu artırır.
Bazı hafif vakalarda vertigo kısa süreli olup kendiliğinden düzelebilir. Ancak tekrar eden ya da şiddetli vertigo atakları için uzman değerlendirmesi gerekir.
Epley manevrası ve Brandt-Daroff egzersizleri en sık kullanılan yöntemlerdir. Bunlar, iç kulaktaki denge kristallerinin doğru pozisyona gelmesini sağlayarak şikayetleri azaltabilir. Egzersizler uzman önerisiyle yapılmalıdır.
Evet. Beyincik ve sinir sistemlerinde meydana gelen bozukluklar vertigoya neden olabilir. Bu durumda konuşma bozukluğu, çift görme veya yürüme güçlüğü gibi ek bulgular da görülür.
Tedavi sürecinde doktorun önerilerine uyulmalı, ilaçlar düzenli kullanılmalı, alkol ve kafein tüketimi azaltılmalı, stres kontrol altına alınmalı ve uyku düzenine dikkat edilmelidir.